27 Aralık 2009 Pazar

Oyak Renault Mucizesi

KEPEZ BELEDİYESİ - OYAK RENAULT : 71-72

Ne yalan söylüyeyim Oyak Renault bugün beni çok kötü yanılttı. Hafta içi kaybedilen Efes maçı sonrası Renault için kurduğum cümleler şöyleydi:
"Zaten Yücel Platin'in en beğendiğim yanlarından biridir kaybetse bile maçı kolay kolay bırakmaz takım. Bu sene bazı maçlarda bunu göremedik belki ama her geçen hafta takımın iyiye gittiğini söyleyebiliriz (yada ben böyle umut ediyorum)"
Evet bunu bilmeme rağmen bugün kendilerinden özür diliyorum. Çünkü sahadan.com'da baktığımda (TBF sağolsun bugün hiçbir maçın skorunu takip edemedik) skor 60-38 idi ve koca periyot üç sayı mı attınız diyip oyunculara kızdım kendi içimden. Biraz dizi izleyeyim hiç değilse keyfim yerine gelsin akşamda maçla ilgili bişeyler koyarım diye düşündüm ama Renault feci halde beni yanılttı. Turkbaskete girdiğimde şok oldum diyebilirim, onların kullandığı başlıkta mucize şeklindeydi ve direk başlığı alıp buraya kopyaladım bende.
Ben maçı bıraktığımda üçüncü periyodun son 3 dakikası ve Kepez'in 60-38'lik üstünlüğü vardı. Bu andan sonra Renault periyot bitimine kadar 9-0'lık seri ile 60-47 ile gitmiş kenara. Dördüncü periyotta bu kez bir buçuk dakika içinde 9-0'lık seri gelmiş ve maç bir anda 60-56 olmuş. Kepez dakikalar sonra ilk basketini bulsada Renault fırtınası devam etmiş 64-63 ile konuk Renault öne geçmiş. Tam 26-3'lük bir seri 7 dakikada olup bitmiş. Sacramento bile Chicago'ya bu kadar kısa sürede bunu yapmamıştı. Son bir dakikaya kadar maç başabaş gitmiş ki son dakika içinde olanlarda bir başka mucize sanki. Son dakika içinde Kepez hücum ribaundlarını alarak üç kez üst üste hücum şansı yakalasa da Foster-Buckman-Ersin üçlüsü arka arkaya şutları sokamamış. Renault buna rağmen yine savunma ribaunduu alamamış ve hücum ribaundunu alan Foster'a faul yapılmış. Foster 1/2 atarken son hücumda mola alan Renault Famutimi'nin 4 saniye kala bulduğu basketle maçtan 72-71 galip ayrılmış.
Bu mucizevi galibiyetle Renault ilk deplasman galibiyetini alırken (hükmen kazanılan GS maçı hariç) zor günler geçiren Kepez'i iyice ateşe atmış oldu. Ellerinde kalan Ersin, Stanojeviç, Buckman gibi oyuncularıda kaybederlerse artık lig onlar için formaliteye döner. Nereye kadar böyle muallakta devam edecekler bilmiyorum doğrusu.


TOFAŞ - ANTALYA BŞB (Maç Yazısı)


TOFAŞ - ANTALYA BŞB : 59- 65

Tofaş açısından ligin ilk yarısındaki maçları açısından en hedef maç bu maçtı bence. Eğer ki bir galibiyet alınabilmiş olunsaydı ligin bundan sonrası için play-off savaşında var olan bir Tofaş olacaktı. Elbette bu mağlubiyetle Tofaş hedeften tamamen kopmadı ama ligin bundan sonrası için hedefler küçüldü denebilir. Artık hedef mümkün olduğunca üst sıralarda kalabilmek olacaktır.

Maça Tofaş iyi savunma yaparak başladı ve bir anda 8-2 öne fırladı, periyodun son 5 dakikasında Antalya dengeyi sağladı ve ilk periyodu 18-17 deplasman takımı önde tamamladı. İkinci periyot ise tam bir Tofaş fırtınası vardı. Savunmayı oldukça sert tutan ekibimiz 10 dakika boyunca rakibine sadece 9 sayı imkanı tanıdı ve soyunma odasına 36-27 önde gitti. İlk yarı itibarı ile Tofaş özlenen savunmasını sahaya yansıtırken hücumda yüzdeli oynamasada fast breaklerle etkili oldu.

İkinci yarı ise adeta herşey tersine döndü. Antalya ekibinde Brian Greene hücumda ve ribaundlardaki performansıyla tek başına takımını oyuna ortak etti diyebiliriz. Tabi bunda Tofaş'ın alan savunmasına karşı hücumdaki kötü oyunuda eklenebilir. Tofaş 5,5 dakikalık sürede sadece 2 sayı bulabilirken Greene'in yanına Umut Yenice ve James Thompson'da eklenince deplasman takımı son periyoda 45-47 önde girdi.

Son çeyrekte yine Tofaş durgun başlayıp Antalya Greene - Thompson ikilisi ile etkili olmaya devam etti ve fark bir anda çift hanelere çıktı 45-55. Nihat İziç maç boyu hiç oynatmadığı Marko Kolariç ve Melih Sevdaya bu anlarda süre verirken adeta Tanjeviç'ten esintiler sundu. Seyircinin de desteğiyle Tofaş rakibine yaklaştıysa da maçı kazandıracak son hamlelerde yapılan basit hatalar Antalya BŞB'nin galibiyetini ilan etmesine neden oldu. Özellikle Lamar Butler'ın hızlı hücumda kaptırdığı top ve düşük yüzdeyle oynadığı son dakikalardaki performansı başabaş giden bu maçta Tofaş adına maçın kaybedilmesine önemli etkenler oldu.

Bireysel istatistiklerde en skorer oyuncu 14 sayıyla Brandon Bowman olurken Amerikalı oyuncu 9'da ribaund aldı. Üçüncü periyotta fiziksel olarak oyundan düşen Bowman maç boyu tam 8 top kaybı yaptı. Diğer Amerikalı Lamar Butler 11 sayı üretsede yine düşek bir yüzdeyle oynadı 4/12. Tofaşta hücum anlamında bireysel olarak hiçbir oyuncu göze batan bir performans ortaya koyamazken guardların alan savunmasına karşı düşük şut yüzdesi dikkat çekiciydi (Mehmet Yağmur 1/6, Orçun Göllü 0/4, Can Altıntığ 0/3, Lamar Butler 2/7). Bu 4 kısanın toplam üçlük performansı 3/20 yani %15. Bursadaki potalara alışık bir takımın kısalarının bu kadar önemli bir maçta böyle bir yüzde yakalaması onlar adına oldukça düşündürücü. Takım iyi savunma yapıyor ama bu sefer hücumda kilitleniyorlar. Birinden biri mutlaka eksik kalıyor.

Antalya BŞB'de ise en çok dikkat çeken isim Brian Keith Greene'di. Potaya arkası dönükken 24 saniye dolarken attığı basket ve bulduğu kritik şutlar etkileyiciydi. 7'si hücum tam 14 ribaunda yaptı Tofaş pota altında. Ribaund alamadığında bile varlığıyla bir çok pozisyonda pota altını karıştıran oldukça atletik bir oyuncu. Altar Tunçkol toplamda 11 oyuncu ile geldiği Bursa deplasmanından kritik bir galibiyet çıkarırken 4 dakika süre alan Serkan İnan dışında 8 oyunculu bir rotasyon uyguladı. Maç boyu tek uzun ve 4 kısayla rakibe ön alanda basarken etkili alan savunmaları maçı kazanmalarındaki en büyük etmendi bence. Tofaş kısaları bu baskıyı aşmada belki çok zorlanmadı ama rakip yarı alana yerleştiklerinde hücum için organize olacak yeterli süreyi bulmakta zorlandılar. Brian Greene'in yanında James Thompson'da 15 sayı ile skora katkı verirken, yıllarca tv karşısında izlediğimiz Patrick Femerling'i canlı olarak izlemekte biz Bursa seyircisi için önemli bir detaydı. Maçla ilgili önemli bir detayda Antalya BŞB bu galibiyetle tarihinde Tofaş'a karşı ilk galibiyetini elde etti. İlginçtir 2000'li yıllarda bu iki takım hiçbir resmi müsabakada karşılaşmamışlar.

Hakemler Halil Baldemir ve Altuğ Köselerli kritik pozisyonları kaçırırken, bu pozisyonları çaldıkları eyyam kokan düdüklerle kapatmaya çalıştılar. Hani dışarıdan o kadar çok belli oluyor ki insanın izlerken midesi bulanıyor böyle düdükler karşısında. Kaçırdıysan kaçırdın kardeşim o pozisyonu neden başka bir düdükle telafi etmeye çalışıyorsun.


25 Aralık 2009 Cuma

Bünye Meselesi


Bu hafta şunu gördümki hafta içi maçlarını benim bünye kaldırmıyor. İş yaşamının bu kadar yoğun olduğu zamanlara birde uygunsuz saatlerdeki maçlar eklenince kayış ufaktan kopma noktasına geliyor. Maçların üstünden iki üç gün geçti pek fazla detaya girmeden bu hafta içini nasıl geçirmişiz bakalım.

Açılış Salı akşamı Renault - Efes Pilsen maçı ile yapmıştık. İlk olarak maç saatini 18.00 olarak belirleyen yetkililerin kulağını bir kez daha çınlatayım buradan. Bursa yoğun olarak sanayi bölgesi çalışanlarının yaşadığı bir kent. Böyle bir ortamda saat 18:00'de iş yerinden çıkan bir insanın Büyükşehir Belediyesini zulme dönüşen trafik çalışmaları eşliğinde böyle bir maça yetişme imkanı sıfır. Koy kardeşim şu maçı 19.00'a hem çalışanlar hem öğrenciler rahat rahat gelsin izlesin. Kısa keseceğim dedim daha maça giremedim. Maç içinde Renault Efes'e baya baya kafa tutmuş. Gerçi bundaki asıl pay Efes'in buna izin vermesi olabilir ama yinede Renault'un ortaya koyduğu mücadele sevindirici bir gelişme. Zaten Yücel Platin'in en beğendiğim yanlarından biridir kaybetse bile maçı kolay kolay bırakmaz takım. Bu sene bazı maçlarda bunu göremedik belki ama her geçen hafta takımın iyiye gittiğini söyleyebiliriz (yada ben böyle umut ediyorum).

Çarşamba gününe ise futbolla başladık. İnönü fatihi Bursasporumuz Ziraat Türkiye Kupası grup maçlarına galibiyet ile başladı. İşin gücün arasında internetten donma yapmayan TRT linki bulana kadar maç 2-0 oldu zaten. Ertuğrul Sağlam gençleri oynatırmı diye düşünmüştük ama neredeyse ideale yakın bir kadro sürmüştü. Batalla kulübede otursa da ne kadar kilit bir isim olduğunu bir gol bir asistle gösterdi. Hoparlörsüz bir şekilde yarım yamalak takip ettiğim kadarında da hakem Zafer Demir sağolsun limon sıktı maç keyfimize. 

İşte resmini de koydum, artık 70 milyon tanıyor seni Zafer Demir :) Senin ne kadar yeteneksiz olduğundan uzun uzun bahsetmeyeceğim. TFF'nin kadrolu 4. hakemi olan Zafer Demir, Selçuk Dereli gibi seninde "gereken lüzum üzerine" bir karar almanı dört gözle bekliyorum haberin olsun. 

Hafta içi kapanışı Tofaş ile yaptık. İstanbulda ligin galibiyetsiz tek takımı Darüşşafaka'ya konuk olan Tofaş zorda olsa kazanmasını bildi. Son 3 dakikayı evde TBF netcasting ile takip edebildim. Mehmet Yağmur ve Orçun'un arka arkaya attığı iki kritik üçlük maçı getirdi denebilir. Son dakikalardaki faul kabusuna rağmen çok kritik bir galibiyet oldu bence. Daçka'nın galibiyeti yok belki ama Erdemir, Karşıyaka, Renault, Kepez gibi dişli takımlara karşı oldukça iyi maçlar çıkardılar. Bu galibiyetle Daçka hem ligin dibinde kalmış oldu hemde Tofaş ilk sekizdeki Karşıyaka - Bornova - Erdemir gibi takımlardan kopmamış oldu. Daçka koçu Ekrem Memnun'da görevi bırakmış bu maçla birlikte. Cumartesi günü Antalya BŞB maçı da en az Daçka maçı kadar kritik ve zor geçecek bir maç olacak Tofaş için. 

22 Aralık 2009 Salı

Gündem Yoğun (22-23 Aralık)


Pek alışık olmadığımız bir durum hafta içi maçlarının olması. Bu hafta hem Bursasporun Ziraat Türkiye Kupası maçı, hemde Beko Basketbol Ligindeki temsilcilermizin maçları var.

23 Aralık 2009 Çarşamba - ZTK
13.30 Giresunspor - Bursaspor
(Giresun Atatürk Stadyumu)
Yayın : TRT

Beşiktaş galibiyeti ile ligde ilk yarıyı üçüncü kapatan takımımız tatil öncesi son maçına çıkıyor. Ziraat Türkiye Kupasında lokum diye tabir edebileceğimiz bu grupta işimizi şansa bırakmak istemiyorsak bu tarz maçları ciddiyetle oynamalıyız. Gruplar öncesi eleme karşılaşmasında Güngören deplasmanına çıkan takımımız yine benzer saha koşulları ile mücadele edecektir. Rakipte Fatih Şen, Volkan Bekiroğlu, Halil Zeybek (Bursaspordan kiralık) gibi tanıdık isimlerin olması da hoş bir tesadüf. İsmail Güldüren'de oradaydı ama geçen hafta kadro dışı kalmış. Yardımcı antrenör Hakan Keleş'in de bir zamanlar Bursasporda oynadığını düşünürsek bu sayıyı dahada artırabiliriz. Bursada oynadığı 2. Lig yükselme maçlarında Bursa taraftarının da desteğini alan Giresunsporla olan iyi ilişkilerin bu maçtada devam edeceği kanaatindeyim. Önceki yıllarda Karadeniz ekiplerinden gördüğümüz düşmanca tavırların bu maçta olmayacak olması pek fazla alışık olmadığımız bir durum.

Ertuğrul Sağlam'ın Güngören maçındaki gibi yedek ve genç karışımı bir 11 sürmesini bekliyor herkes. Özellikle taraftar, genç forvetler İsa Bağcı ve Muhammet Demir'i çok merak ediyor, iki isimden en az birinin (yüksek ihtimal Muhammet) ilk 11'de başlayacağını tahmin ediyorum. Sercan'ın iyileşmesi ile birlikte kulübeye düşen Batalla ve sakatlıklardan yakasını yeni yeni kurtaran genç sol açık Eren Albayrak'ında kendini göstermesi için önemli bir fırsat olacak bu karşılaşma.

22 Aralık 2009 Salı - BBL

18.00 Oyak Renault - Efes Pilsen (Bursa Atatürk Spor Salonu)

5 maçlık yenilgi serisini zorda olsa Bornova'yı yenerek sonlandıran temsilcimiz bu hafta güçlü Efes Pilsen'i ağırlıyor. Efes ligde tek mağlubiyetle yoluna devam ediyor. Avrupa'da işler iyi gitmesede ligdekadro kaliteleriyle beraber rahat maçlar çıkarıyorlar. Hafta sonuda eksik Tofaş'a 30 sayı fark attılar. Bu maçta Renault karşısında da maç başında zorlanabilirler belki ama dakikalar ilerledikçe üstünlüklerini sahaya yansıtacaklardır.


23 Aralık 2009 Çarşamba - BBL

18.00 Darüşşafaka Cooper Tires - Tofaş (Ayhan Şahenk Spor Salonu)

Her iki takım içinde dönüm maçı sayılabilecek bir karşılaşma. Darüşşafaka bu maçı kaybettiği takdirde fiilen düşmeyecek belki ama çok büyük bir yıkım yaşayacak. Şu ana kadar 10'da sıfırla gidiyorlar ve ilerisi için pekte fazla umut vaadetmiyorlar. Oyun kurucu Quincy Doby ve pota altında Jermareo Davidson - Mujezinoviç ikilisi ile birşeyler yapmaya çalışıyorlar. Yerli oyuncuları bu işin içine sokamadıkları müddetçe kazanmaları da kolay görünmüyor.

Tofaş için maçın önemine gelirsek, Darüşşafaka (D) ve Antalya BŞB maçlarından alınacak iki galibiyet ile bir anda play-off potasında kendilerini bulabilirler. Ligin bundan sonraki kısmındaki hedefleri açısından bu iki karşılaşma büyük önem taşıyor. Cumartesi günü Efes ile Ayhan Şahenk'te karşılaşmaları ve sert potalara biraz olsun aşina olmaları önemli bir avantaj. Nihat İziç Efes Pilsen maçında iki oyuncusunu (Can Altıntığ, Lamar Butler) bu maç için riske etmedi. Çok az süre alan Sean Denison'u da katabiliriz bu isimlere. Tofaş cepheside en Darüşşafaka cephesi kadar önem veriyor karşılaşmaya. Oldukça çekişmeli geçeceğini düşündüğüm bu maçta Daçkaya nazaran daha derin bir rotasyonla oynayan Tofaş'ın daha avantajlı olduğunu söyleyebiliriz.

20 Aralık 2009 Pazar

Cumartesi Sonuçları

Dün basketbol gündemimiz yoğundu. Cuma akşamki Beşiktaş galibyetinin verdiği sarhoşluktan pek farkına varamadık aslında bu yoğunluğun. Kazanan Renault ile başlayalım.

OYAK RENAULT - BORNOVA : 85-82 (UZ)

Yani öyle bir maç kaçırdım ki kafamı duvarlara vuruyorum desem yeridir. Bir Cumartesi maçı asalım dedik o maçta uzatmaya gitmiş. Renault'un artık galip gelmesi gerekiyordu ve zorda olsa bu hafta kazandılar. Efes maçı öncesi büyük bir rahatlama olmuştur eminim herkeste. Eğer kazanamasalar, muhtemel bir Efes yenilgisiyle üst üste 7 maç kaybedilmiş olacaktı ve buda büyük bir sıkıntı yaratırdı. İlk yarının bir kısmını TBF canlı anlatımdan takip etme şansım oldu.
Renault oldukça iyi başlamıştı, ikinci periyotta 14-15 civarı bir farkıda gördük. İlk devre sonucu 45-35'le geçilirken üçüncü periyotta Bornova ilk yarının suskun ismi Shipp ile yavaş yavaş yakalamaya başlamış. Öyleki çeyrek sonunda da 3 sayılık farkla öne geçmiş Bornova 57-60. Bu periyottaki 25-12'likskor Renault açısından düşündürücü.
Son periyotta Renault'ta Famutimi ve Wink Adams kıpırdanırken Bornovada Shipp - Brown ikilisi atmaya devam etmiş. Son dakikaların ayrıntılı bir özetini bulamadım doğrusu nasıl geçtiği hakkında bir fikrim yok. Uzatmalarda savunmalar konuşmuş, son 10 saniyeye 82-82 ile girilsede Ahmet Erdoğan'ın kritik fauller sokmasıyla beraber Renault kendisi için hayati bir galibiyeti kapmış.
Renault'ta Joshua Heytvelt 44:56 dakika sahada kalmış ve 11/18 saha içi isabetiyle 27 sayı 12 rib. 2 blokluk bir maç çıkarmış. Son üç maçtaki ortalaması 25 sayı 10.3 rib. 2 blok. Savunmada çok fazla sert olmadığı düşünülsede maçın tamamına yakınında sahada kaldığını da unutmamak gerekir. Gücünü biraz daha ekonomik kullanma şansı olsa eminim savunmasıda daha iyi olacaktır. Olu Famutimi de 43:43 ile Heytveltle birlikte sanırım kariyer rekorunu kırmıştır. Düşük bir yüzdeyle oynasada 13 sayı 12 rib. 2 asist 3 top çalma ile bitirmiş maçı. Ahmet Erdoğan 14 sayı 7 rib. 6 asist 2 top çalma ile bu sezonki istikrarlı çizgisini devam ettirmiş. Bir başka istikrarlı olduğu istatistik olan top kayıplarında da 7 top kaybı ile bu sezonki en yüksek sayıya ulaşmış. Ligdeki top kaybı ortalaması da 4. Ufuk Kaçar 11 dakika süre bulabildiği maçta istatistik hanesine sadece 1 asist 1 top çalma 3 top kaybı yazdırabilmiş. Sakatlığını ne derece atlattı bilmiyorum ama artık daha fazla oyunun içinde olması şart.
Bornova Belediyesinde Kedrick Brown 45 dakikanın tamamında oynamış, sanıyorum buda onun kariyer rekorudur. Bu süre zarfında 22 sayı 9 rib. yapmış. Diğer etkili isim Joshua Shipp 42 dakikada 22 sayı 7 rib. 4 top çalma ile Kedrick Brown'a eşlik etmiş. Bu ikili üç sayı çizgisinin gerisinden toplamda 4/16 oynaması Bornova adına negatif bir durum olmuş.




EFES PİLSEN - TOFAŞ : 86-56

Bir zamanlar derbi havasında geçerdi bu takımların maçları, umarım önümüzdeki yıllarda yine bu havayı yakalarız. Tofaş'ın bu tip hedefleri olmayan maçlarda çok istekli olmadığı bir gerçek. Gemlikteki Fenerbahçe maçında da ortaya pek fazla bir şey koymamışlardı. Hoş dünkü maçta Lamar Butler ve Can Altıntığ ufak sakatlıkları nedeniyle süre almamışlar. Aynı şekilde Denison'u da çok fazla riske etmemiş Nihat İziç. 3 gün sonra Darüşşafaka (D) ve ardından Antalya BŞB ile oynanacak maçlar Tofaş için ligin bundan sonraki kısmındaki hedefler açısından büyük önem taşıyor.
Maç için birşeyler yazarsak ilk iki periyot Tofaş rakibiyle başabaş oynamaya çalıştıysa da ikinci periyottaki 21-12 ve üçüncü periyottaki 28-9'luk skorlar maçın antreman havasında geçmesine neden olmuş. Tofaşta son iki karşılaşmada süre bulamayan İlkan Karaman bu maçla birlikte yine süre almaya başladı. Bu sezon hiç forma şansı bulamayan Onat Akış 23 dakika, yine pek fazla süre alamayan Melih Sevda da 23 dakika ile bu sezonki en yüksek dakikalarını almış Efes karşısında. Fırat Töz'ün de bu isimlerle beraber 14 dakika ile sezonun en yüksek dakikasını aldığını belirtelim. Tofaş ta hiç bir oyuncu skorda çift hanelere ulaşamazken Brandon Bowman, Cihad Şahin ve İlkan Karaman 9 sayı ile en skorer isimler olmuşlar. Nihat İziç kadroda pek fazla süre veremediği oyuncuları oynatmak istemiş bu karşılaşmada.
Efes Pilsen tarafında ise maç adına en çok dikkat çeken Dusan Cantekin'in performansı. Genç oyuncu geçen haftaki Bornova maçının ardından 19 dakika sahada kalırken 5/6 isabetle 11 sayı 7 rib. ile sakatlığını büyük oranda atlattığını göstermiş. Efes Pilsen zaten Fenerbahçe Ülker ile bu ligin en çok yatırım yapan ve en güçlü ekibi. Onlar için hedef olan Euroligde işler pek iyi gitmesede ligde tek mağlubiyetle yollarına devam ediyorlar. Hoş ligde 9/10 yapsalarda Euroligde gruptan çıkamadıkları takdirde Ergin Ataman'ın koltuğunun iyiden iyiye sallanacağı aşikar. 10 gün sonraki Olympiakos maçı Efes için bu sezonun kilit maçlarından biri olacak. Ligde ne kadar iyi gitselerde orada alınacak bir yenilgi Efes cephesinde büyük hayal kırıklığı yaratacaktır.

FİNALSPOR - ORMAN GENÇLİK : 55-72

Bu takıma ne oldu bilemiyorum üst üste 4. kayıpları oldu bu. Bu hafta kaybederkende umut vermediler. Bu tip maçları kaybettikleri takdirde play-off hedefinden de kopacaklar. Şu anda 4 takım aynı puandalar ve Ormanspor (7), Finalspor (8), İstanbul BŞB(9), Pertevniyal (10) şeklinde averaj sıralamaları. Üstteki gruptan kopmamak için önümüzdeki hafta lig sonuncusu Düzceden mutlaka galibiyet çıkarmaları gerekiyor.

19 Aralık 2009 Cumartesi

İlahi Adalet Dedikleri Böyle Birşey Olsa Gerek


Dün gece maç bittiği anda ağzımdan çıkan ilk cümle bu şekildeydi. "Yukarıda Allah Var, İlahi Adalet dediğin böyle birşeymiş demekki."
85. Dakikada Ergiç'in o topu göğsüyle indirmesinden sonra yaşanılanları hatırlamıyorum desem yeridir. Ozan'ın topla birlikte sola süzülüşü, ortayı yapması, Zapo'nun yükselmesi, o topu kaleci için çok zor bir noktaya göndermesi, uzatmalarda Ivankovun havada uzaması...
Maç için yazılacak o kadar çok şey var ki aslında. Son yıllarda Bursa şehrini hiç bu kadar motive ve inanmış gördüğümü hatırlamıyorum. İlk yarıda o zemine rağmen sergilenen resital, ikinci devre Sercan'ın kaçırmaya devam etmesi, koridorda Denizli'den fırçayı yiyen "kalfa"nın ortaya çıkması ve maçın 2-1'e gelmesi. Hepimizin sinirden ve üzüntüden gözleri buğulanmışken kalfa varsa bizde de Usta Sağlam'ın ortaya çıkşı ve Ömer'i forvet olarak oyuna sokması. Uzun yıllar unutulamayacak bir galibiyet aldık İnönü'de. Saat 02:00'de Yalova Topçular İskelesinde yaşanılanlar burada.

O SENE BU SENE OLSUN...

18 Aralık 2009 Cuma

18-19 Aralık - Takımlarımız Ne Yapar?


18 Aralık 2009 Cuma - TSL

20.00 Beşiktaş JK - Bursaspor (İnönü Stadyumu)

Süper Ligde ilk yarının son maçında iki 32 puanlı takım birbiriyle karşılaşıyor. Son yıllardaki gerginliğin bitip iki takım taraftarlarında da aynı stadda maç izlemesi gerektiğini düşünüyordu herkes ama İstanbul İl Güvenlik Kurulu ve beşiktaş yönetimi bunu istemedi. Teksasta yaptığı organizasyonla madem maça gidemiyoruz takımı uğurlayalım dedi. Gayet hoş görüntüler eşliğinde takım Özlüceden İstanbul'a gönderilmiş. İnşallah dönüşleride böyle güzel olur. 

Maç için birşeyler karalamak gerekirse, üç sonucunda sürpriz olmayacağı bir maç olacak. Bugün Okay Karacan güzel bir analiz yapmış, Beşiktaş rakiplerine topla oynama şansı verirse daha iyi sonuçlar alıyor. Eğer, Ertuğrul Sağlam Kayserideki gibi maça ofansif başlayıp takımı ileride tutmaya çalışırsa Beşiktaş daha avantajlı olur. Ama Ertuğrul hocanın defansif önlemleri elden bırakmayacağı düşüncesindeyim. Galatasaray maçındaki gibi hızlı oyuncularla gol arayacağız bence. Geçen sene İnönüde 0-0 biten maçın bir benzeri olabilir. Zaman zaman gerginliklerinde olacağı maçta, kişisel hatalar yapılmazsa puanla ayrılacağımızı düşünüyorum.


19 Aralık 2009 Cumartesi - BBL
17.00 Oyak Renault - Bornova Belediye
(Bursa Atatürk Spor Salonu)

Rnault geçen hafta Aliağa'ya kaybederken hiçte umut edici bir oyun ortaya koymamıştı. Üst üste 5 maç kaybettiler ve bu haftada kazanamazlarsa çok büyük sıkıntıya girerler. Bu nedenle oyuncular herşeyiyle bu maçı kazanmak isteyecektir. Rakip Bornova Belediyesi'ni bu sene Tofaş karşısında canlı izlemiştim. Çok iyi iki yabancıları var. Joshua Shipp ve Kedrick Brown tek başlarına Tofaş maçını aldırmışlardı. Çok atletik ve yüzdeli oynayan bu arkadaşlar için özel önlem almak şart. Oldukça çekişmeli geçmesini beklediğim maçın favorisini zor durumdaki ev sahibi olarak görüyorum.

17.00 Efes Pilsen - Tofaş (Ayhan Şahenk Spor Salonu)

Efes Pilsen dün akşam Eurolig için kader maçlarından birine çıktı ve son dakikaya kadar başabaş götürdüğü maçı kaybetti. Eurolig'e daha iyi konsantre olmak için maçın Cumartesi günü olmasını sanırım onlar istediler. Perşembeden Cumartesiye bazı oyuncuların yorgunluğu olabilir ama Efes'in geniş rotasyonu sayesinde bu dezavantajı yaşayacağını düşünmüyorum. Tofaş'ın güçlü Efes deplasmanından galibiyet çıkarması büyük sürpriz olur. Efes cephesinin bu maçı Cumartesi gününe alması konsantrasyonlarını büyük ölçüde Avrupa Ligine verdiğini gösteriyor. Belki böyle bir motivasyonsuzluk Tofaş için bir şans yaratabilir. 

19 Aralık 2009 Cumartesi - TB2L
14.00 Finalspor - Ormanspor (Final Okulları Spor Salonu)

Finalspor Pertevniyal ile başladığı zorlu 4 maçlık seriden tek galibyet çıkarabildi. Bu haftaki rakip 10. sıradaki Ormanspor. Renault gibi Finalsporunda artık kazanması gerekli, Ormanspor'un Bursa deplasmanından galibiyet ile dönmesi oldukça uzak bir ihtimal.

16 Aralık 2009 Çarşamba

Varmıyız, Yokmuyuz? YOKUZ


İstanbul İl Güvenlik Kurulu az önce açıkladığı kararla, Cuma akşamı oynanacak Beşiktaş - Bursaspor maçı için bu senede deplasman seyircisi alınmaması kararını almış.

Nereye kadar devam edecek bu taraftar almama olayı bilmiyorum. Ligin 34. haftası geldiğinde her iki takımında iddiası bulunursa o zaman İstanbul cephesinden ne açıklamalar gelecek çok merak ediyorum. Her iki takım taraftarlarıda artık bu işin sonlandırılması gerektiğini düşünse de iş bilmez yöneticiler yine yapıcı adımlar atamadı. İş her iki camiayıda kışkırtmak olsaydı eminim medya ve spor yöneticileri ellerinden geleni ardlarına koymazlardı. 

14 Aralık 2009 Pazartesi

Majid Musisi Mukiibi

Majid Musisi Mukiibi (15 Eylül 1967 - 15 Aralık 2005)

Timsah yürüyüşünün yaratıcısı Ugandalı Majid Musisi'nin vefatının üzerinden tam 4 yıl geçmiş. Sene 1994 Musisili Bursaspor İnönü deplasmanında Beşiktaş'a konuk oluyor ve siyah inci Tuncayın nefis ortasına harika bir kafa vuruşuyla galibiyet getiren golü atıyor. Bir çok Türk futbolseverin Musisiyle ilk tanışmasıda bu maçla oluyor.




Uganda'nın Avrupada forma giyen ilk futbolcusu olan Musisi Bursaspor'a Fransanın Rennes takımından transfer olmuştu. Rennes'de oynadığı iki sene sonunda takımının Ligue 1'e çıkmasına önemli katkıları olmuş ve yolu Türkiye'ye düşmüştü. İlk senesinde takımın İntertoto kupasına kalmasında pay sahibi oldu ve 27 maçta 9 gol kaydetti. Bir sene sonra İntertoto kupasıyla birlikte Baljiç - Ercüment ikilisiyle forvette büyük bir patlama yaptı. Bursaspor İntertoto Kupasında çeyrek finalde Karlsruhe'ye trajik bir maçla elenirken Musisi bu maçta futbolumuza timsah yürüşünü armağan etti.



O sezon ligde 30 maçta 15 gol atarak zirve yapan Musisi ertesi sezon Gordon Milne ile çok fazla anlaşamasada 13 maçta 7 gol kaydetti. Türkiyede Bursaspor'un ardından Çanakkale Dardanelspor formasıda giyen Musisi burada futbolu kadar özel yaşamıylada ilgi odağı oldu. Türkiye macerasından sonra ülkesine dönen Musisi, futbolunun son yıllarında Vietnam ligine gitti ve forma giydiği dönemde HIV virüsü kaptı. Tekrar ülkesine dönüp futbolu burada bırakan Musisi 15 Aralık 2005 günü akşamında hayata veda etti. Kendisini özlemle anıyoruz.

Toprağın Bol Olsun Siyah İnci...

13 Aralık 2009 Pazar

0 - Yazıyla Sıfır -

Evet bu hafta basketbol ligindeki Bursa ekipleri sıfır çekti. Cuma günü TB2L'de Finalspor güçlü Hacettepeye konuk olmuştu. Final rakibiyle başabaş bir oyun çıkarsada sahadan 76-70 mağlup ayrıldı. Cumartesi günüyse Tofaş Bursada konuk ettiği Pınar Karşıyakaya 66-75 ile yenilerek evinde üstüste 3. yenilgisini aldı. Pazar günü ise Oyak Renault Aliağa deplasmanında baştan sona kötü bir oyun çıkartıp farklı mağlup oldu 87-67.

TOFAŞ - PINAR KARŞIYAKA : 66-75 (Maç Değerlendirmesi)



Canlı olarak izlediğim Tofaş - Pınar Karşıyaka maçının analizi ile başlayalım. Nihat İziç ilk 5 olarka bu hafta savunmayı seven oyuncuların olduğu bir seçim yaptı. Tofaş'ın maça başlayan beşi Mehmet - Can - Cihad - Bowman - Denison şeklindeydi. Nitekim bu 5 maça oldukça iyi başladı ve 7-0'lık bir seri ile maça başladılar. Pınar Karşıyaka ise periyodun sonlarına doğru hücumda toparlanarak 22-18 ile ilk periyodu önde kapattı. İkinci periyotta ise Birkan Batuk, Furkan Aldemir şov vardı diyebilirim. Özellikle Birkan yaşından oldukça büyük bir oyun sergiledi. Tofaşta Brandon Bowman ve Lamar Butler hücumda kullandıkları toplarda kötü bir grafik ortaya çıkarırken periyot sonunda Holston'unda devreye girmesiyle Karşıyaka bir anda 14 sayılık farka ulaştı 29-43.
İkinci yarı başlarken Nihat İziç bu sefer Mehmet Yağmur - Can - Butler - Kolariç - Denison beşi ile sahadaydı. Bu beşle savunmada oldukça sert bir başlangıç yapan Tofaş hücumda da 11-0'lık bir seri yakalayınca fark bir anda iki sayıya indi. Özellikle ilk yarıda çok etkili olamayan Mehmet Yağmur bu devreye oldukça iyi bir giriş yapmışken Nihat İziç periyodun bitimine 4 dakika kala onu kenara almayı tercih etti. Yaklaşık 8 dakikada kenarda tuttu takip edebildiğim kadarıyla. Can Altıntığ'ında bir pozisyonda sakatlanması sonucu 4-5 dakika kenarda kalmak zorunda kaldı ki Tofaş'ın ritim bulduğu zamanlardı bu dakikalar. Son periyotta Karşıyaka'nın kaçma Tofaş'ın yakalama çabalarıyla geçti. Tofaş 4 dakika kala farkı 1 sayıya kadar indirsede Alper Saruhan ve Toolsonla ard arda iki üçlük bulan Karşıyaka Tofaş'ı bir nebze olsun yavaşlatmayı başardı. Son dakikalarda özellikle Bowman ve Butler'ın hücumdaki kötü tercihleri ile Tofaş Karşıyaka'yı yakalama fırsatlarını tepti ve sahadan da 9 sayılık bir fark ile yenik ayrıldı.
Bireysel istatistiklerde Brandon Bowman 14 sayı ile Tofaş'ın en skoreri olsada isabetsiz şutları ve yaptığı top kayıpları ile Bursa seyircisinden geçer not alamadı. Lamar Butler'da hücumda ona eşlik etti ve 2/8 üç sayı isabeti ile 7 sayı bulabildi. Can Altıntığ 32 dakika sahada kalırken (kenarda kaldığı 4-5 dakikada sakatlığından dolayı idi) tüm atışlarında isabet bularak 11 sayı ile maçı tamamladı. Sean Denisonda 32 dakikada 13 sayı 7 rib. ile fena bir maç çıkartmadı.
Pınar Karşıyaka'da ise maçın yıldızları şüphesiz Birkan Batuk(1990) - Furkan Aldemir(1991) ikilisiydi. İkisinide ilk defa canlı izleme şansım oldu. Özellikle Birkan bu gelişimini sürdürdüğü takdirde milli takımdaki 2 numaranın en önemli adayı olur. Top eline çok yakışıyor, şut atarken eli hiç titremiyor, yaşına nazaran oldukça olgun bir oyunu var Birkan'ın. Birkan 17 sayıyla maçın en skoreri olurken, Furkanda 12 sayı 8 rib ile etkili bir oyun çıkardı.
Genel istatistiklerde iki takım arasında pek fark yoktu. Hakan Demir Birkan Batuk-Furkan Aldemir ikilisinin yanına yerleştirdiği yabancılarla oldukça iyi bir takım oluşturmuş. Çok değil 2 sene sonunda Türk basketboluna çok büyük iki yıldız kazandırmak üzereler. Tofaş'ta büyük beklentilerin olduğu İlkan Karaman son iki hafta hiç süre alamazken, Karşıyaka'nın gençlere bu kadar süre ve sorumluluk vermesi kocaman bir alkışı hak ediyor. Maç bitiminde aklımda ne kaldığını sorarsanız Birkan-Furkan ikilisinin yaşlarından büyük oyunları ve Butler-Bowman ikilisinin kötü performanslarını sayabilirim.

Düzeltme : İlkan Karaman Galatasaray Cafe Crown karşısında ayağını burktuğu için süre almamış. Bu haftada bazı özel nedenlerden dolayı Nihat İziç kendisine şans vermemiş. Geçtiğimiz sene Fırat Töz ile birlikte takımın yükselme maçlarında aldığı sürelerle ve oynadığı güzel oyunla dikkat çeken İlkan'ı Tofaş teknik ekibi, oyuncu hazır olduğunda mutlaka değerlendirecektir. Bu konuda Nihat İziç ve Mustafa Derin ikilisinin genç oyunculara verdikleri önemi atlamak olmaz.



ALİAĞA PETKİM - OYAK RENAULT : 87-67

Maç saatinde dışarıda olduğum için bu maçı TBF canlı anlatımdan takip etme şansım olmadı. Renault bu yenilgi ile üst üste 5. yenilgisini almış oldu. Önümüzdeki hafta Bursadaki Bornova maçı çok fazla önem kazandı bu yenilgilerden sonra.
Aliağa Hosley, Gordon ikilisi ile maça hızlı bir giriş yaparken, Oyak Renault ilk periyottan itibaren kötü bir oyun ortaya koymuş. Devre bittiğinde ortaya çıkan 49-32 ve üçüncü periyot sonundaki 67-44'lük skorlar tam bir faci Renault adına. Hal böyle olunca da maçtan bahsetmenin pek bir anlamı yok.
Geçen haftanın yıldızı Famutimi'nin iki sayılık atışlarda 1/10'luk isabet oranı ile 14 sayı 6 rib. 3 asist ile bitirmiş maçı. Bu haftada 40 dakikanın tamamında sahada kalırken hiç dinlenme imkanı bulamamış. Hal böyle oluncada 1/10 ile oynayan adama bir şey diyemiyor insan. Sakatlıktan dönen Ufuk Kaçar sadece 4 dakika sahada kalmış bugünde. Ufuk form tutup rotasyona giremediği müddetçe Oyak'ın işi oldukça zor. Zaten kısıtlı bir kadroyla mücadele ediyorlar. Wink Adams 32 dakikada 1/7 saha içi isabeti ile 2 sayıda kalmış. Nereye kadar bu şekilde devam edilecek bilemiyorum doğrusu. Joshua Heytvelt yine bireysel istatistiklerini bol tutmuş ve maçı 28 sayı 11 rib ile tamamlamış.
Aliağa'da Halil Üner maç ilk devre sonunda kopsada sanırım ikili averajıda düşünerek aslarla oynamaya devam etmiş. Hosley 38 dakikada 27 sayı 12 rib. 4 top çalma, Lorenzo Gordon 16 sayı 7 rib. ile Renault'un ipini çeken isimler olmuş.


11 Aralık 2009 Cuma

Cruyff'ün Bursa İlgisi


Röportaj bugün fanatikte yer aldı. Bahsi geçen kısım şu şekilde:

- "Türk kulüplerini takip ediyor musunuz?"

- "Elbette. En fazla da Bursaspor’u. Her maçlarının sonucunu teleteksten kontrol ederim. Çünkü Ajax formasıyla Türkiye’de ilk kez Bursaspor’a karşı forma giydim."

Evet sarı fare Johann Cruyff Bursaspora olan ilgisini bu şekilde belirtmiş. Kısmet olurda bu sene Avrupa Kupalarına kalmayı başarabilirsek eğer Cruyff babanın daha da ilgisini çekeceğiz muhtemelen. Röportajın tam metni burada.

Sanırım çeviride bir hata olmuş, Cruyff Bursaspora karşı forma giymedi, o seneki Ajax'ın teknik direktörüydü. 18 Eylül 1986 tarihli Milliyet gazatesindeki maç haberinide buraya ekleyelim. Ajax'ın kadronunda maşallahı varmış hani.

10 Aralık 2009 Perşembe

Beko Basketbol Liginde Bursa - İzmir Kapışması


11 Aralık 2009 Cuma - TB2L
17.30 Hacettepe - Finalspor ( Hacettepe Üni. Merkez Kampüsü )

Geçtiğimiz hafta Vesteli Bursada ağırlayan ama 37 sayılık bir farkla kaybeden Finalspor bu hafta güçlü Hacettepeye konuk olacak. Finalsporda geçtiğimiz hafta gribal enfeksiyona yakalanan ve oynamayan oyuncular olmuştu. Bu nedenle Vestel karşısında ağır bir yenilgi aldılar. Hacettepe ise ligin tek namağlup takımı olan Trabzonsporu yenerek zirveye oturdu. Hem Final hem Hacettepe geçtiğimiz yıl Bölgesel ligden yükselmişti. Hacettepe kadro olarak çok daha üstün ve bu kadro kalitesinide maç sonucuna yansıtacaklardır diye düşünüyorum.

12 Aralık 2009 Cumartesi - BBL
17.00 Tofaş - Pınar Karşıyaka
( Bursa Atatürk Spor Salonu)

Kötü gidişe geçen haftaki Galatasaray Cafe Crown galibiyeti ile dur diyen Tofaş'ın bu haftaki konuğu Pınar Karşıyaka olacak. 4'er galibiyetli iki takımda play-off yolunda birbirinin rakibi. Bu açıdan alınacak galibiyet ve skor lig bitiminde ikili-üçlü averaj hesaplarında da önemli bir detay oluşturabilir. Pınar Karşıyaka Banvit ve Fenerbahçe Ülker galibiyetleri ile büyük sükse yaptıktan sonra üstüste Galatasaray C.C. ve Efes Pilsen'e kaybetti.Üç maç arka arkaya kaybetmek istemeyeceklerdir. Toolson, Holston, Andre Smith, Birkan gibi potayı gördümü üçlüğü gönderen oyunculara sahipler. Bakalım Karşıyaka şutörlerine karşılık Tofaş savunması nasıl bir performans gösterecek. Bol skorlu bir maç olacaktır. Tofaşta Bowman geçen hafta müthiş bir maç çıkarmıştı, bu haftada Karşıyaka'nın yabancılarıyla karşılıklı maç içinde heyecan verici anlar yaşatmasını bekliyorum.

13 Aralık 2009 Pazar - BBL
17.00 Aliağa Petkim - Oyak Renault (İzmir Enka Spor Salonu)

Darüşşafaka galibiyetinden sonra 4 hafta boyunca 2 puanı bir arada göremeyen Oyak Renault bu hafta İzmir deplasmanında. Renault'un 8 hafta itibarı ile hiç deplasman galibiyeti yok, Aliağa Petkim'de evinde sadece Efes Pilsen'e kaybetmiş. İlk anda bu istatistiğe bakarsak Aliağanın kazanacağını söyleyebiliriz. Ama Renault'un üst üste maçlar kaybetmesine rağmen maçlarının hep başabaş gittiğini atlamamız gerekli. Bir şekilde bu takım şanssızlığını kıracak. Bu hafta kazanamasalar bile maçı son ana kadar bırakmayacaklarını düşünüyorum. Halil Üner'in skorer Amerikalılarını mümkün olduğunca durdurabildikleri takdirde ilk deplasman galibiyetini alabilirler.

7 Aralık 2009 Pazartesi

3 Sayıdan 3. Yıla Özel


3 Sayı Basketbol Dergisi 3. yaşına özel 270 sayfa ve 25 konudan oluşan özel bir sayı hazırlamış. İz Bırakanlar köşesinde de David Rivers'a yer vermişler ki gayet güzel bir çalışma olmuş. Hazırlayan ekibin komple eline sağlık diyorum. Ben takip ediyorum sizede tavsiye ederim efendim;
Dergiyi online olarak okumak için buradan
Flash versiyonunu indirmek için buradan

6 Aralık 2009 Pazar

Oyak Renault - Beşiktaş C.T. : 91-99 (Maç Değerlendirmesi)

Dün gece Tofaş maçından sonra bu maçında değerlendirmesini yapayım istemiştim ama sağolsun Tedaş buna izin vermedi. Tofaşın İstanbulda aldığı galibiyet haberiyle ağzımız kulaklarımızda bu maçtaki yerimizi aldık. Salon tamamen dolmasada oldukça yoğun bir ilgi vardı dün akşamki maçta. 7-8 tane Beşiktaşlı taraftarda salondaydı dün. Bu 5 sene sonra iki şehir seyircisinin yasal olarak deplasman tribünlerinde ilk kez boy göstermesi anlamını taşıyordu (Geçen seneki Bursasporluların Adana çıkarmasını saymazsak). Bu yasağın ne kadar anlamsız olduğunu da bir kez daha gördük dün gece. İki hafta sonra İnönüde Beşiktaş-Bursaspor maçı öncesi yetkililer umarım dün geceki maçı dikkate alırlar.
Gelelim maça, ilk periyotta Beşiktaş beklenildiği Mire Chatman ile fazla set oyunu oynamadan 2-3 pas sonucu potaya yöneldi. Renault savunması beklediğimden kötüydü açıkçası. Chatman ve Haluk önderliğinde Beşiktaş yüksek yüzdeli bir giriş yaparken Renaultta Heytvelt 3/3 üç sayı isabeti ile Renault'un ilk periyotta maçtan kopmamasını sağladı (21-25). İkinci periyotta ise Beşiktaş yüzdeli oyununu sürdürürken Renault savunması yine beklenin altındaydı ve bu sefer şutlarda girmiyordu. Bu periyotta Beşiktaş isabetsiz şut bile bulduğunda aldıkları hücum ribaundları ile neredeyse her hücumdan sayı buldu. Bir ara fark 15 sayıya kadar çıktı. Periyodun son dakikasındaki canlanma ile Renault iki iyi savunma ve hücum oyunuyla soyunma odasına 39-51 ile girebildi. Ahmet Erdoğan'ın ilk basketini devre biterken bulması ve Ufuk Kaçar'ın 6 dakikada 4 faul alması Renault adına dikkat çekenlerdi.
Devre arasında Yücel Platin'in soyunma odasında çokda iyi şeyler söylediğini sanmıyorum ki uzunca bir süre gelmedi Renault soyunma odasından. İkinci yarıda alan savunmasıyla beraber Chatman rüzgarı biraz olsun dinerken Renaultta Olu Famutimi rüzgarı esmeye başladı. Bir ara fark 7 sayı civarına insede Haluk Yıldırım ve Cevher Özer'in ekstra oyunları Beşiktaş'ı hep bir adım önde tuttu. Son periyoda 9 sayı geride giren Renault'ta Famutimi adeta tek başına takımı maça ortak etmeye çalıştı. Lonny Baxter'a yaptığı muazzam blokta görülmeye değerdi doğrusu. Skytürk Basketbol Panorama da bu bloğun tekrarını vermelerini bekliyorum açıkçası. Yine Renault'un uyuduğu bir ilk yarı sonrası rakibini yakalamaya çalıştığı bir maçtı bizim için. Son periyotta çalınan teknik fauller, Chatman'ın üst üste 5 faulü kaçırması vs. hiç biri yeterli olmadı ve Renault Beşiktaş Cola Turka'yı yakalayamadı.
Bireysel istatistiklerde, Olu Famutimi 38 dakikada 28 sayı 7 rib 4 asist 4 top çalma 2 blokluk harika bir performans ortaya koydu. Joshua Heytvelt 40 dakikanın tamamında sahada kalırken 20 sayı 8 rib 2 blokluk bir oyun çıkardı. Biraz dinlenme fırsatı bulabilseydi eğer eminimki ribaundlarda ve hücumda çok daha iyi bir performans ortaya koyabilirdi. Ahmet Erdoğan ilk yarıda pek ortalarda görünmedi, ikinci yarı biraz kıpırdansada vasatı aşamadı. Nedim Dal 12 sayı 6 rib. ile oynarken son haftalarda Mutlu Demir'e kaptırdığı 5 numarayı geri aldı bu maçta. Wink Adams 37 dakika sahada kalarak 1/7 üç sayı isabetiyle 13 sayı 2 rib. 7 asist 3 top çalma 5 top kaybı ile oynadı. Mike Rose'a çıkan piyangodan kurtulmuştu ama bu performansla bir piyangoda ona vurursa şaşırmam açıkçası. Renaultta en büyük hayal kırıklığını ise 8 dakikada 5 faul ile oyundan çıkan ve sadece 1 ribaund yapabilen kaptan Ufuk Kaçar yarattı.
Beşiktaşta en çok göze çarpan performans 25 dakikada 23 sayı 5 rib ile oynayan Cevher Özer oldu. Haluk Yıldırım yine 28 dakikada 13 sayı 8 rib. ile kritik anlarda Cevher ile birlikte ortaya çıkan isimdi. Mire Chatman ilk yarı parlak bir maç çıkarırken ikinci devre atmaktan çok attırmayı düşündü. Son dakikalardaki kötü faul performansı az kalsın bir faciaya sebep olabilirdi onlar adına. Lonny Baxter'ında Nedim Dal ve Mutlu Demir'e kurduğu üstünlükle 7-10 isabetle kaydettiği 19 sayı 6 ribaundu da es geçmeyelim.
Beşiktaş deplasmanda olmasına rağmen iki sayıda %63, üç sayıda %44'lük bir yüzde yakaladaki ancak şapka çıkarılır bu yüzdeye. Ancak 22/38 ile kaçan 16 tane faul atışı onlar için dünün eksisiydi. Renault asist, blok, top çalmada ufak üstünlükler kursada ribaundlardaki (41-29) ve şut yüzdesindeki büyük farklar bu maçın yenilgiyle bitmesine neden olan en büyük faktörler oldu.

Elde Var Bir

Tofaştan altın gibi bir galibyet haberi geldi bugün ama diğer temsilcimiz Renault Bursada Beşiktaş Cola Turkaya teslim oldu. Önce kazanandan başlayalım.

GALATASARAY CAFE CROWN - TOFAŞ : 76-86



Son haftalarda savunma yapmayı unutan takım bugün son periyotta rakibe sadece 12 sayı imkanı verince adeta altın gibi bir galibiyet almış oldu. Böylece kümede kalmak için çırpınan rakibe oldukça moral bozucu bir mağlubiyet tattırdı Tofaş. Maçı dışarıda olduğum için nettende takip etme şansım olmadı. İlk üç periyot maç dengede gitmiş ama son periyottaki 12-20 lik skor Tofaş adına dikkat çekici. Brandon Bowman İlkan Karamanın da yokluğunda 4 numarayı forse etmiş adeta.
Bireysel olarak oyuncuların performansına bakarsak sanırım ilk göze çarpan iki isim Brandon Bowman ve Mehmet Yağmur olacaktır. Bowman geldiğinden beri en iyi maçını çıkararak 33 dakikada 19 sayı 11 rib. 5 asist 4 blokluk muazzam bir maç çıkarmış. Onun yanında Mehmet Yağmur 15 sayı 6 asist 2 rib 2 top çalma ile oynamış. İnşallah bu performansını her ikiside genele yayabilir. Can Altıntığ 33:31 süre ile hem takımın en çok süre alan ismi olmuş hemde bu seneki en yüksek süresini almış. Buda gözden kaçmamalı, sanıyorum Nihat İziç bugün onun oyundan oldukça memnun kalmış. Amerikalı pivot Denison da 13 sayı 6 rib ile takıma önemli katkı veren isimlerden biri olmuş.
Ev sahibi Galatasaray Cafe Crown da ise iki Amerikalı Wilkinson ve Washington skor yükünü çeken isimler olmuş. Wilkinson 25, Washington 20 sayı üretmiş. Evren Büker de 13 sayı 7 rib. 5 asist 2 top çalma ile fena bir maç çıkarmamış. Bu üçlünün yanında ise Rancik 9 sayı, Murat Kaya 3 sayı, Jasaitis 6 sayı, Can Akın 0 sayı ile hayal kırıklığı yaratan isimler olmuş. Uzun olarak Wilkinson, Rancik, Polat Kaya üçlüsü ile bu ligi bitirmeleri çok zor görünüyor.
Takım istatistiklerinde Tofaşın azda olsa daha iyi olduğu bir maç olmuş. Tofaş %51 şut yüzdesi ile oynarken Galatasaray %39da kalmış. Yine ribaundlarda Tofaşın 37-33lük, asistlerde 22-15'lik, bloklarda da 7-2'lik bir üstünlüğü söz konusu.
Üç hafta üst üste maç kaybeden, kaybederkende pek bir şey ortaya koymayan Tofaşın deplasmandan böyle önemli bir galibiyet çıkarmış olması gerçekten önemli bir gelişme. Böylece Galatasarayı ligin dibindeki yalnız yolculuğunda daha da yalnız bırakmış oldular. Tahkim kararlarıda henüz açıklanmadan Pınar Karşıyaka deplasmanında kazanan Galatasaray herkesin kafasında bir acaba başarabilecekler mi sorusu uyandırmıştı. Tofaşın önümüzdeki hafta Pınar Karşıyaka maçı çok çetin geçecek, şimdiden yerimizi ayırtalım bu maç için.


4 Aralık 2009 Cuma

Kayseriye Yoğun İlgi


Pazar günkü Kayseri maçı için her iki kentte de tam anlamıyla izdiham yaşanıyor denilebilir. Kayserispor yönetimi bilet fiyatlarını 1 TL ve 2 TL'den açıklarken satışa çıkan biletler Kayseride izdihama neden olmuş. Kayseri Belediyesi de maç için stadyuma ücretsiz seferler düzenleneceğini ve stadyumda ücretsiz yiyecek - içecek servisi olacağını açıklamış. Bursa cephesinde ise uzun yıllar sonra bu kadar organize bir deplasman heyecanı yaşanmamıştı. Maç için Yenişehirden özel uçak kaldırılırken, 600 TL verme imkanı olmayan taraftarlarda alternatif olarak Sabiha Gökçenden SunExpress ve Pegasus Hava Yollarına ait seferlere yoğunlaştı. Ayrıca çok sayıda minibüs ve otobüs organizasyonuda şimdiden dolmuş durumda.

Son yıllarda bu kadar heyecan veren iki Anadolu kentinin karşılaşması yaşanmamıştır diye düşünüyorum. Lig TV'de normal yayın akışında olmayan bu maçı hafta başında (tepkiler yoğunlaşmadan) yayınlayacağını duyurdu. Bakalım Bursa olarak Pazar 13:30'a kilitlenmiş durumdayız. Ama öncesinde Cumartesi 17:00'de Oyak Renault - Beşiktaş Cola Turka maçı var. Bu maça da futbol maçı kadar olmasada yoğun ilginin olacağını düşünüyorum.

Hafta sonu programını komple sıralarsak eğer:

04 Aralık 2009 Cuma - TB2L

15.00 Finalspor - Vestel ( Bursa Final Okulları Spor Salonu)

Basketbol ikinci ligindeki temsilcimiz Cuma günü Vesteli ağırlayarak açılışı yapacak. Her iki takımında 4 galibiyet ve 3 mağlubiyeti bulunmakta ve Play-off için her iki takımda ligi en iyi yerde bitirme hedefinde. Finalspor geçen hafta lider Trabzona deplasmanda farklı kaybetsede evinde şu ana kadar hiç maç kaybetmedi. Bu haftada bir sürprize izin vereceklerin sanmıyorum.

05 Aralık 2009 Cumartesi - BBL

15.00 Galatasaray Cafe Crown - Tofaş ( İstanbul Ahmet Cömert Spor Salonu)

Son haftaların formsuz takımı Tofaş seyircisiz maçta deplasmanda Galatasaraya konuk olacak. Galatasaray geçen hafta Pınar Karşıyakayı deplasmande yenerken ligin dibinde de olsa ne kadar konsantre durumda olduklarını ispat etti. Tofaş eğer deplasmandan sürpriz bir galibiyet çıkarırsa bu Galatasaray CC cephesinde büyük bir yıkım olur. Çünkü artık onlar için her maç final havasında. Tofaşın kazanmak içinse yapması gereken öncelikle son haftalardaki savruk savunmayı toparlamak ve uzunlarından maximum verimi almak olmalı.

17.00 Oyak Renault- Beşiktaş Cola Turka ( Bursa Atatürk Spor Salonu)

Son dakikalarda kaybetmeyi gelenek haline getiren Oyak Renault ise güçlü Beşiktaşı Bursada konuk edecek. Beşiktaş Cola Turka 2 mğlubiyet ile lig ikincisi durumunda. Maç başına 88.00 sayı ortalaması ile de lig lideri durumunda. Renault ise yediği sayılarda 73.00 ortalama ile Banvitin ardından lig ikincisi. Hücumda Mire Chatman önderliğinde büyük işler yapan Beşiktaş Cola Turka ile asıl yoğunluğunu savunmaya veren bir Oyak Renault mücadelesi oldukça ilginç olacak. Kısmet olursa bu maçı yerinden takip edeceğiz. Renault'un alacağı bir galibiyeti sürpriz olarak nitelemem ama Beşiktaş Cola Turka'da kazanırsa şaşırmam doğrusu.

Efe Aydan ve Yücel Platin Ödül Törenindeydi


Hafta sonu programında Renault Beşiktaş CT'yı ağırlarken, Tofaş seyircisiz maçta Galatasaray CC deplasmanına konuk olacak. Her iki maç öncesi Tofaş Başkanı Efe Aydan ve Yücel Platin Kros İl Birinciliği Ödül Töreninde karşılaşmışlar. Her iki isimde hafta sonu maçları için umutlu konuşmuşlar.

Yücel Platin; "Oyun olarak iyiye gidiyoruz. Cumartesi günü Beşiktaş'la evimizde oynayacağımız maçtan da umutluyuz. Onlar oyun olarak düşüş içinde biz ise çıkıştayız. Maçı kazanacağımıza inanıyorum" derken,

Efe Aydan; "Eğer biz kazanmak istiyorsak çok dikkatli ve iyi oynamalıyız. Bireysel ve takım halinde iyi müdafaa yapmalıyız. Ayrıca iyi yardımlaşıp, ribauntları almamız gerekli. Bütün bunları yapabilirsek kazanırız" diyerek son haftalardaki kötü savunma ve konsantrasyon eksikliğine vurgu yapmış.

1 Aralık 2009 Salı

Keyif mi Kaldı?

Cuma günü Bursasporun Galatasaray önünde oynadığı güzel futbol ve aldığı galibiyetle girdiğimiz bayramı basketbol takımlarının hüsranıyla kapadık. Pazar günü Tofaş Gemlikte Fenerbahçe Ülkeri ağırladı ve 20 sayılık bir farkla sahadan yenik ayrıldı. Maçın bayramın üçüncü gününe denk gelmesi ve saat olarak 13.30'un seçilmesi benim gibi karşılaşmayı yerinden izlemek isteyenlerede engel oldu. Ayrıca Atatürk Spor Salonu dışında bir tane bile birinci lig maçı oynanacak yeterlilikte spor salonu olmayan bir şehirde yaşadığımız gerçeği bir kez daha yüzümüze vurulmuş oldu. İki buçuk milyon insanın olduğu bir kentte bumudur yani basketbol ve amatör branşların değeri? Allah emektar Atatürk Spor Salonuna zeval vermesin diyeceğim ama orasıda stadyum inşşatı nedeniyle bir kaç yıla yıkılacak.



Tofaş - Fenerbahçe Ülker : 70-90

Maçla ilgili pek bir şey yazmaya gerek duymuyorum, zaten üstünden 2 gün geçti. Nihat İziç maç sonrası ilk yarı iyi oynadıklarını ama ikinci yarı konsantrasyon eksikliği nedeniyle maçtan koptuklarını vs.. anlatmış. Bu durumu görmek için müneccim olmaya gerekte yok hani. Takım haftalardır savunmada dökülüyor, hücum gücü kısıtlı. Aliağa, Bornova, Beşiktaş gibi üst düzey hücum gücünüz vardır savunmaya çok fazla konsantre olmayabilirsiniz anlarım ama bu takım hücumda yapamıyor ki.